Journal of Molecular Virology and Immunology
Yazarlar: Mehmet ŞAHİNER, Eray Serdar YURDAKUL, Fatih ŞAHİNER
Konular:-
DOI:10.46683/jmvi.2020.4
Anahtar Kelimeler:DNA,RNA,Sekanslama,Klonlama,Genetik
Özet: Genetik bilgi aktarımı ve DNA’nın keşfi ile ilgili ilk çalışmaların üzerinden geçen süre 150 yılı aşmıştır. Bir cerrahi bandajdaki lökositlerin çekirdeğinde bulunan ve başlangıçta nüklein olarak adlandırılan bir madde üzerindeki çalışmalar DNA’nın keşfi ile sonuçlanırken, her bir araştırmacı veya araştırma ekibinin eklediği yeni keşiflerle zincir halkaları gibi uzayan bilgi birikimi (telahuk-u efkar) günümüz tıbbının en önemli araçlarından olan birçok moleküler tanı yönteminin geliştirilmesine öncülük etmiştir. Nükleik asitlerin üç boyutlu yapısının tanımlanmasından sonraki 20 yıl içerisinde DNA replikasyon mekanizmaları, transkripsiyonun temel parametreleri ve protein senteziyle sonuçlanan translasyon aşamaları ayrıntılarıyla tanımlanmıştır. Bu temel bilgiler nükleik asitlerin saptanması, çoğaltılması, in-vitro sentezi ve klonlanması gibi manipülatif uygulamalarda kullanılan yöntemlerin geliştirilmesi süreçlerine öncülük etmiştir. Bir lökosit çekirdeğinde DNA’nın ilk fark edilmesinden yüz yıl sonra geliştirilen dizi analizi teknikleri ile insan genom projesi kapsamında bir hücreden bir kütüphaneyi dolduran genomik bilgi dizisi çıkarılmıştır. Araştırmacılara çok sayıda Nobel ödülü kazandıran bu süreçlerin sonrasında bilinmeyen mikroorganizmalar keşfedilmiş, gen susturulması ve klonlama çalışmaları yapılmış ve rekombinan gen teknolojisinin sunduğu tekniklerle sayısız biyomolekülün in-vitro üretimi mümkün hale gelmiştir. Yeni moleküler tekniklerinin geliştirilmesi tıp, biyoloji ve veterinerlikte tanı, tedavi ve gen teknolojisi alanlarında bilim insanlarına yeni pencereler açılmıştır. Bu makalede günümüzde kullanılan moleküler biyoloji tekniklerinin öncüleri niteliğindeki ilk çalışmaların ve zorlu süreçlerin sonunda ulaşılan tarihi keşiflerin hikayeleri özetlenmiştir