Sosyal Bilimler ve Eğitim Dergisi
Yazarlar: Melihhan BURAN
Konular:Sosyal
Anahtar Kelimeler:Sosyal rehabilitasyon,Çocuk destek merkezi,Suça sürüklençocuk,Çocuk suçluluğu,Sosyal hayat uyum,Psikososyaldestek,Sosyal rehabilitasyon
Özet: Çocuk refahı alanına ilişkin önemli bir anlayış geliştiren Çocuk Koruma Kanunu’nda belirtilen esaslar doğrultusunda hazırlanan Çocuk Destek Merkezleri Yönetmeliği ile birlikte suça sürüklenen, suç mağduru veya sokakta tehlikelerle karşı karşıya kalmış çocuklara hizmet veren Çocuk Destek Merkezleri hizmete girmiştir. Bu çalışmada suça sürüklenmesi, suç mağduru olması veya sokakta sosyal tehlikelerle karşı karşıya kalması sebebiyle haklarında bakım tedbiri veya korunma kararı verilen çocuklardan; psikososyal desteğe ihtiyaç duyduğu tespit edilenlerin, bu ihtiyaçları giderilinceye kadar geçici süre ile koruma ve bakımlarının sağlandığı, bu süre içerisinde aile, yakın çevre ve toplum ilişkilerinin düzenlenmesine yönelik çalışmaların yürütüldüğü Çocuk Destek Merkezleri ve bu kuruluşlardan reşit olmaları sebebiyle ayrılan bireyler üzerinde durulacaktır. Çocuk Destek Merkezlerinde reşit olana kadar psikosyal destek ve rehabilitasyon sürecine dahil edilen ve ilgili sosyal hizmet mevzuatı gereğinde koruma kararı uzatılması gerekli görülmediği için söz konusu sosyal rehabilitasyon süreci tamamlanamayan suça sürüklenen çocuklar sosyal hizmet müdahalesinin dışında kalabilmektedir. Buradan hareketle, bu araştırmanın amacını, suça sürüklenen ve koruma altında bulunan çocuklardan psikososyal rehabilitasyonu tamamlanmayan fakat reşit olması nedeniyle Çocuk Destek Merkezlerinde sunulan bakım ve sosyal rehabilitasyon hizmeti sonlandırılan bireylerin psikososyal özellikleri, rehabilitasyon sürecine nasıl başladıkları, bu süreçteki yaşantılarına ilişkin görüşlerinin incelenmesi oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında Çocuk Destek Merkezlerindeaz 3 ay kalmış olan 10 birey ile nitel görüşme sağlanmıştır. Yapılan görüşmelerde söz konusu bireylerin sosyal hayata uyumda çeşitli sorunlarla başa çıkmakta zorlandıkları, suç olgusundan tam manasıyla uzaklaşamadıkları ve kurum bakımı sonrası sosyal desteğe ihtiyaç duydukları görülmüştür.