OANNES - Uluslararası Eskiçağ Tarihi Araştırmaları Dergisi
Yazarlar: Hülya KAYA HASDEMİR
Konular:Tarih
DOI:10.33469/oannes.975744
Anahtar Kelimeler:Akad İmparatorluğu,Tapınak İlahileri,Kutsal Evlilik,Enḫeduanna,Nanna
Özet: Sumer şehir devletlerini ele geçirdikten sonra Dicle ve Fırat nehirleri arasında dünyanın bilinen ilk imparatorluğunu kuran Sargon, gerçekleştirdiği askeri seferlerle düşman ve isyancılara korku salmayı başarmıştır. Ancak hâkimiyet iddiasında bulunduğu topraklardaki çok kültürlü yapı hayal ettiği büyük imparatorluğa kavuşmasındaki en büyük engellerden biri olarak karşısına çıkmıştır. Sargon bu engeli kaldırıp, Sumer ve Akad ülkelerinin hâkimi olabilmek için iki kültür arasındaki farklılıklara son verip Sumer ve Akadları teolojik ve filolojik açıdan birleştirmek istemiştir. Bu amaç doğrultusunda en önemli görevi kızı Enḫeduanna’ya vererek onu Sumerlerin önemli kült merkezlerinden biri olan Ur şehrine Ay tanrısı Nanna’nın hizmetine başrahibe olarak göndermiştir. Enḫeduanna başrahibe rolüyle tapınakta dini görevlerini yerine getirirken diğer yandan Sumer dilini ustalıkla kullanarak kaleme aldığı şiir ve ilahileri ile iki kültürün tanrı ve tanrıçalarını birleştirmiştir. Samiler ve Sumerin inançlarını kaynaştıran Enḫeduanna, Akad İmparatorluğu’nda sadece dini bir rol değil aynı zamanda sosyopolitik bir rol de oynamıştır. Bu çalışmada Akad İmparatorluğu’nun kurulmasıyla birlikte Sumer ve Akad kültürleri arasında yaşanan farklılıkların bertaraf edilmesinde Enḫeduanna’nın üstlendiği roller ve Sargon’un Mezopotamya hegemonyasında Enḫeduanna’nın etkileri ele alınmıştır.