OANNES - Uluslararası Eskiçağ Tarihi Araştırmaları Dergisi
Yazarlar: Tönnes BEKKER, NİELSEN
Konular:Arkeoloji, Tarih
DOI:10.33469/oannes.934406
Anahtar Kelimeler:Yollar,Hititler,Kuzey Anadolu,Neoklaudiopolis,Nerik
Özet: Günümüzde, Çorum’dan veya Merzifon'dan Vezirköprü'ye giden bir yolcu, Havza güzergâhını takip eder fakat eski çağlarda Tavşan dağ silsilesi üzerinden daha müstakim bir yol geçiyordu. Bu yolun kökeni Neolitik döneme kadar uzanıyor olabilir ve Tepeören’den geçen bir nehir yakınlarında küçük bir kalenin kurulduğu Eski Hitit Döneminde kesinlikle kullanımdaydı. Burası on yedinci yüzyıla kadar kullanımda kalmıştır zira Evliya Çelebi Seyahatname’sinde bahsi geçmektedir. Hitit döneminde yol, Hitit başkenti Hattuşaş (Boğazköy) ile Nerik’teki (Oymaağaç Höyük) önemli kutsal yerini birbirine bağlıyordu. Daha sonra Neoklaudiopolis’i (Vezirköprü) Havza ve Amasya'ya bağlayan Roma yolunun bir bölümünü oluşturdu. Tavşan Dağı Düzyurt yaylasında ve Tepeören köyünün güneyinde İstavroz Çayı’nın geçişine kadar olan arazide yolun kalıntıları görünür vaziyettedir. Yine Tepeören’in kuzeyindeki bir noktadan Vezirköprü’ye kadar görülebilmektedir. Mümkün olan yerlerde, yol yüksek zemini takip eder. Vezirköprü’nün kuzeyinde yol sürülmüş durumda, ancak genel seyrinin takibini yapmak mümkündür. Yol 2 ila 4 metre genişliğe sahipti ve tekerlekli araba geçişleri için elverişliydi. Roma döneminde Tepeören ile Vezirköprü arasındaki bölüm Roma standartlarına göre yeniden inşa edilmiş ve mil taşları ile donatılmıştır. Bunların bir kısmı korunabilmiştir. Tepeören'in hemen kuzeyinde Roma yolunun bir bölümü açığa çıkarıldı ve Roma yol yapımı için tipik olan kalın bir yol yatağı ortaya çıktı.